top of page

Yargı Bağışıklığı ve Tahkim Kararlarının İcrası: Yukos Tahkimi

  • Yazarın fotoğrafı: artekaarb
    artekaarb
  • 23 Oca
  • 2 dakikada okunur

Yukos Davasının Önemi Nedir?

Yukos, Rusya’nın en büyük petrol ve doğalgaz şirketiydi. Ancak, 2006 yılında şirket, Rus yetkililer tarafından başlatılan bir dizi vergi denetimi sonrasında iflas etti. Bunun ardından, Yukos’un Birleşik Krallık vatandaşı olan üç hissedarı, Rus hükümetine karşı tahkim süreci başlattı. Taleplerini Enerji Şartı Anlaşması’nda yer alan yatırım koruma hükümlerinin ihlal edildiği iddialarına dayandırdılar. Bu ihlaller arasında yasadışı kamulaştırma, keyfi, adil olmayan ve ayrımcı muamele bulunuyordu.


2014 yılında, UNCITRAL kuralları çerçevesinde ve Daimi Hakemlik Mahkemesi himayesinde bir araya gelen tahkim heyeti, Rusya'nın Enerji Şartı Anlaşması'ndaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve dolaylı bir kamulaştırma gerçekleştirdiğini tespit etti. Bunun sonucunda, Rusya'nın eski hissedarlara 50 milyar dolar ödemesine karar verildi. Bu karar, yatırım tahkimi tarihindeki en büyük tazminat ödülü olarak kayıtlara geçti.


Tahkim Kararının İptali Süreci

Bu kararın ardından Rusya, tahkim koltuğu olan Hollanda'da, Lahey Bölge Mahkemesi'nde iptal davası açtı. Rusya, bu tür bir uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesine rıza göstermediğini savundu. Mahkeme, yapılan değerlendirmeler sonucunda tahkim heyetinin yetkili olmadığına karar vererek ödülleri iptal etti. Ancak Yukos hissedarları bu karara itiraz etti ve dava 2017 itibarıyla Hollanda Temyiz Mahkemesi'nde devam etmekteydi.


Kararın İcrası ve Devlet Bağışıklığı

Bu süreç devam ederken, Rusya karar gereği ödemeleri gönüllü olarak yapmadığından, hissedarlar icra girişimlerinde bulundu. Rusya, bu kararın geçerliliğini sorgulayarak çeşitli ülkelerde icra işlemlerine itiraz etti. Özellikle, New York Sözleşmesi'nin V(1)(e) maddesi uyarınca, bir tahkim kararı tahkim koltuğundaki mahkeme tarafından iptal edilmişse, bu kararın tanınması ve icrası reddedilebilir. Ancak bu hüküm bağlayıcı değil, mahkemelerin takdirine bağlıdır.


Bu bağlamda, Belçika gibi bazı ülkelerde icra işlemleri durdurulmuşken, Fransa farklı bir yaklaşım benimsemiştir. Fransız mahkemeleri, uzun yıllardır yerleşmiş bir içtihat doğrultusunda, tahkim koltuğundaki iptal kararına rağmen yabancı tahkim kararlarının icrasına izin vermektedir. Fransa’da tahkim kararları “yerelden bağımsız” ya da uluslararası kabul edildiğinden, yalnızca Fransa'da iptal edilmişse icrası reddedilebilir.


Fransız mahkemelerindeki bir diğer önemli mesele ise Rusya'nın Fransa'daki varlıklarının statüsü olmuştur. İlk olarak, bu varlıkların Rusya Federasyonu’na ait olup olmadığı; ikinci olarak ise bu varlıkların icra için kullanılıp kullanılamayacağı tartışılmıştır. Rusya, birçok ülkede olduğu gibi Fransa’da da, devlet varlıklarının icraya karşı bağışıklığı olduğunu savunmuştur. Nitekim, Paris’teki bir kültür merkezi üzerindeki haciz girişimi, bu merkezin egemenlik bağışıklığına sahip olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.


Yukos Davası, uluslararası tahkimdeki en dikkat çekici örneklerden biridir. Bu vaka, bir tahkim kararı tahkim koltuğundaki mahkemece iptal edilmiş olsa bile, Fransa gibi bazı ülkelerde icraya konu olabileceğini, diğer yandan bazı ülkelerin icra işlemlerini askıya alabildiğini göstermiştir. Ayrıca, devletlerin taraf olduğu davalarda, yabancı tahkim kararlarının icrası sırasında yargı bağışıklığı gibi ek zorlukların da devreye girdiği görülmüştür.


Kaynakça:

 
 
 

Comments


bottom of page